1992 yılında, Turgutlu Belediyesi’nde Kültür İşleri Sorumlusu olarak görev yapmaktayken, Belediyenin kültürel etkinlikleri çerçevesi içinde, “Turgutlu tarihinin araştırılarak aydınlatılması” konusu da gündeme gelmişti. Bu konuyu gündeme getiren ve gereken çabanın gösterilmesini isteyen de, o günlerde Turgutlu'da görev yapmaktan olan Kaymakam Günhan Sarıkaya olmuştu.
Kaymakam Günhan Sarıkaya, bir anlamda eleştiri de getirerek, Turgutlu tarihinin bilinmemesinin ve bu konuda herhangi bir kitap vs. gibi ürünlerin olmamasının Turgutlu’nun bir başka ve önemli eksikliği olduğunu vurgularken, bu eksikliğin giderilmesi konusundaki görevin de en başta Belediye’ye düştüğünü vurgulamıştı.
Bunun ardından da, bu konuda gerekli çalışmaları yürütebilmek için dönemin Belediye Başkanı İsmail Kırdar ile birlikte bir komite oluşturuldu. Komitede yer alanlar arasında görev paylaşımları yapıldı. Belediye’nin kültür işlerinden sorumlu kişi olarak, ben de,Turgutlu’nun geçmiş tarihinin araştırılması konusunda bir görev üstlenmiştim. Görevlerim arasında, bu konuda bize yardım ve katkı sağlayabilecek üniversitelerde görevli bazı profesörlerle diyalog kurmak, yazılı araştırmalar yapılabilecek ve yararlanılabilecek bazı kaynaklar ve eserleri saptayarak, bu kaynak ve eserlerin bulunabilmesini sağlamak gibi çalışmalar yer alıyordu. Belirlenen komite hemen çalışmalara başladı. Komitede görevli diğer kişiler, daha çok Turgutlu’nun geçmiş tarihine ait fotoğrafların elde edilmesi için çalışmalara başlamış ve vatandaşın elinde bulunan bu tür fotoğrafların toplanması işine yönelmişti. Benim görevim ise, daha karmaşık ve daha geniş yelpazede, biraz daha boyutlu bir araştırma ve çalışmayı içeriyordu. Turgutlu’nun tarihinin aydınlatılması konusunda, yazılı çalışmalara başlama anlamında ilk gelişmeleri1993 yılında göstermeye başlamıştım.
26 Ocak tarihinin anlam ve önemi
Yaptığım bu araştırmalar sırasında, 26 Ocak’ın taşıdığı önemi ve anlamı fark etmiştim. Kurtuluştan sonra, Mustafa Kemal’in ilk yurt gezisine çıkısı sırasında Turgutlu’ya uğradığı 26 Ocak tarihi, gerçekten de Turgutlu için büyük bir anlam taşıyordu. İlk olarak; Turgutlu halkı “büyük kurtarıcı”ları ile ilk kez bu kadar yakından tanışıyor, onu bu kadar yakından görebiliyor, ilk kez kendisiyle sohbet etme, düşüncelerini ve hedeflerini kendi ağzından dinleme şansına sahip olabiliyordu. İkinci olarak; Mustafa Kemal’in zafer sonrası bu gelişi, Turgutlu’yu ziyareti açısından da bir “ilk”ti. Kurtuluş günü olan 7 Eylül günü de Turgutlu’da bulunmuştu ama, bunun anlamı farklıydı. Dolayısıyla Mustafa Kemal’in Turgutlu’yu ziyaret anlamındaki ilk gelişi, kurtuluştan 4 ay sonraki gelişiydi.
Üçüncü olarak; Mustafa Kemal’in ilk yurt gezisine çıkısı, bu gezinin taşıdığı amaç ve anlamdı. Kafasında Anadolu’nun ve Anadolu halkının geleceğini belirleyecek devrimleri kurgulayan Mustafa Kemal, devrimler öncesinde halkın kendisine olan güvenini ve düşüncelerine olan yaklaşımını ölçmek, bir anlamda bu nitelikte bir nabız yoklaması yapmak için böyle bir yurt gezisine çıkmaya karar vermişti. 26 Ocak 1923’te Mustafa Kemal’in Turgutlu’ya gelişi işte tüm bu anlamları taşıdığından, Turgutlu’nun tarihinde önemli ve anlamlı yeri olan bir gündü…
Bir başka ayrıntı ise; Kurtuluş Savaşı’nın en son hayati aşamasına gelindiği günlerde, Turgutlu'nun kurtuluş günü olan 7 Eylül 1922 günü Turgutlu'nun bugünkü Karpuzkaldıran parkında karargahını kurarak, Manisa ve İzmir’in kurtuluş planlarını yaptığı bir yer olması bakımından da Mustafa Kemal’in anılarında Turgutlu’nun unutulmaz ve ayrı bir yeri olmasıydı. Örneğin Mustafa Kemal, Ankara demiryolu güzergahında yer alan Turgutlu’dan treniyle her geçişinde, anılarında Turgutlu’yu canlandırmaya çalışırken, hep o “kurtulan bayrak” olayını anımsamıştı. Bu yüzden de böyle kendisinde hoş bir etki bırakan olayın geçtiği Turgutlu’ya zaferin kazanılmasından sonra gerçekleştirdiği ilk ziyaret ve bu ziyaret sırasındaki halkın kendisine olan yaklaşımı, Mustafa Kemal için de anlamlı ve önemliydi. Tüm bu nedenler dolayısıyla, sonunda 26 Ocak tarihinin geleneksel bir kutlama ve anma günü olarak Turgutlu’da gerçekleştirilmesi gerektiğini düşündüm. Bugünün anlamı ve Atatürk'ün ilçemizi kurtuluştan sonra ilk kez bu tarihte ziyaret ettiği, 1993 yılına kadar pek bilinmiyordu. Taşıdığı anlamı ve önemi de. Bu yüzden de, Belediye’nin bir kültürel etkinliği olarak 26 Ocak’ın geleneksel yerel kutlama günlerinden biri olması konusunda, bir dosya hazırlayarak bir öneri sundum.
İlk olarak radyoda yapılan program
27 Ocak 1994 tarihinde ise, Turgutlu FM Radyosu’nda bir programa davet edilmiştim. Bu programda da 26 Ocak tarihinin Turgutlu açısından taşıdığı anlam ve öneme değinmiştim. Aslında o yıl, 26 Ocak geleneksel bir kutlama ve anma günü olarak Belediye tarafından gerçekleştirilecekti. Ancak seçim sürecine girildiğinden, bu yönde herhangi bir adım atılmasında gecikme oldu. Bu arada Kaymakam Sarıkaya, hazırladığım öneri dosyasını ve radyoda yaptığım program kasetini incelemiş, konuyla yakından ilgilendiğini belirtmişti.
1994 yılı sonunda yapılan seçimlerle Belediye yönetiminde yaşanan değişiklik, doğal olarak benim de konumumda bir değişimi gündeme getirince, belirlenen komitenin de dağılması sonucu doğdu. Örneğin ben, bir süre sonra siyasi nedenlerle Belediye'den ayrılmak zorunda kaldım. Ancak, bundan sonraki çalışmalarımı konu benim de ilgimi çeken ve oldukça saran bir konu olması dolayısıyla, bireysel olarak sürdürmeye devam ettim. Yaptığım çalışmaları zaman zaman, yeni işim olan Radyo Müdürlüğü sürecinde radyodan yayınlamaya devam ettim. Köşe yazılarımda da bu konuyu ve diğer araştırmalarımı da zaman zaman vurgulamaya çalıştım…
1996 yılının 26 Ocak tarihinde, günün anlam ve önemini vurgulamak amacıyla yaptığım programa, bu kez ilçemizde kurularak tüzel kişilik kazanan Atatürkçü Düşünce Derneği'nin o dönemki başkanı Serpil Muslu’yu konuk etmiş, 26 Ocak’ın anlam ve önemini bir kez daha bu programla vurgulamıştım.
Yaşayan canlı bir tanık
Bu programı radyodan dinleyen emekli Op. Dr. Mustafa Niyazi Dinçsoy, program sonrası beni arayarak, o günü yaşamış birisi olduğunu, programı dinlerken tüm anılarının canlandığını, kendisinin o gün birilkokul öğrencisi olduğunu ve karşılama koitesi tarafından verilen bir görevle Mustafa Kemal’e kendisinin çiçek verdiğini ve aralarında kısa bir konuşma geçtiğini aktardı.
3 Şubat 1996 günü de, olayın yaşayan bir tanığı olarak, Op. Dr. Mustafa Niyazi Dinçsoy’u, 26 Ocak günü ilçemizi ilk ziyareti sırasında Mustafa Kemal’e çiçek veren o günün küçük çocuğu olarak programa konuk ettim. Doğal olarak da program büyük ilgi gördü…
Bu arada, yaptığım araştırmalar sırasında zaman zaman kendisine danıştığım, zaman zaman bilgilerine başvurduğum, zaman zaman da araştırmalarına katkıda bulunduğum sevgili dostum ve değerli büyüğüm Op. Dr. Mustafa Niyazi Dinçsoy’u da yaptığım diğer araştırmalarla ilgili programların bazılarına da konuk olarak davet etmeyi sürdürdüm.
Böylelikle, Kaymakam Günhan Sarıkaya’nın da onaylaması ile birlikte, kurucu üyesi olduğum Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından, 26 Ocak tarihinin Turgutlu’da yerel kutlama günlerinden biri olması konusunda çaba gösterildi.
Sonuçta, ilk olarak 1997 yılında, ADD’nin destekleriyle, 26 Ocak tarihinde Mustafa Kemal’in Turgutlu’yu ilk ziyareti düzenlenen etkinlik ve resmi törenlerle kutlanmaya başlandı…
İşte 26 Ocak tarihinin ilçemizde yerel bir kutlama günü haline gelmesinin kısa ve gerçek hikayesi böyle. 26 Ocak tarihinin Turgutlu’da geleneksel bir yerel kutlama ve anma günlerinden biri olmasına katkıda bulunduğum için de kendimi mutlu ve kıvançlı hissediyorum. Bu günün önemini ve anlamını kavrayarak, geleneksel bir kutlama günü olarak gerçekleştirilmesini sağlayan, başta Kaymakam Günhan Sarıkaya olmak üzere de, yardımı ve katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.
28 Ocak 1997 |