İran Şahı ile birlikte Turgutlu'da

İran Şahı ile Turgutlu'da

“Soy adı yasası” çıkmadan önce, 26 Kasım 1934 tarihinde,  TBMM tarafından çıkarılan özel bir yasa ile önceleri Kemal Öz adını kullanmakta olan Mustafa Kemal’e “ATATÜRK” soy adı verildi. Halk tarafından çok beğenilen ve tutulan bu soy adı dolayısıyla, artık herkes O’na sadece “ATATÜRK” ya da çoğunlukla kısaltılmış bir şekilde “ATA” diye hitap etmeye başladı.    

Cumhuriyet’in 10 yılının geride bırakıldığı bu dönemde tüm dünya, içerideki bazı ayaklanmaları bastıran Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikada nasıl bir yol izleyeceğini merakla bekliyordu. Çünkü bastırılan bu ayaklanmaların bazılarının ardında İngiliz desteği olduğu ortaya çıkmıştı. 

Büyük zafer ve cumhuriyetin ardından, dünyanın taktirini toplayan devrimlerin de mimarı olan Mustafa Kemal, kendisini büyük lider yapan en önemli erdemini, evrensel bir anlayışla tanımlıyordu: “Yurtta barış, dünyada barış!”

Bundan sonra, yabancı devlet adamları ve temsilcileri tarafından Türkiye’ye çeşitli diplomatik ziyaretler başladı. Türkiye’ye ilk gelen yabancı devlet adamı ise İran Şahı olmuştu. Şah Rıza Pehlevi, Mustafa Kemal’e olan hayranlığını, şahsen kendisini kutlayarak da dile getirmiştir.

16 Haziran 1934 Pazartesi günüTürkiye’ye gelen İran Şahı, Mustafa Kemal’le birlikte “Ege gezisi"ne de çıktı. Mustafa Kemal,bir kez daha böylelikle Turgutlu’ya geliyor. 

24 Haziran 1934

Bu kezki gelişi, Turgutlu’ya beşinci gelişidir. Ama bu kez,Mustafa Kemal trenden inmiyor, sadece pencereden görünüp istasyonda kendisini bekleyen ahaliye el sallayarak selamlıyor. 24 Haziran 1934 tarihinde gerçekleşen bu ziyareti, yine uzun dönem Turgutlu'da Belediye Başkanlığı yapmış olan Cevdet Öktem’in anılarına dayanarak aktarıyorum: 

“1934 yılında, Haziran ayının 24’ncü gününde Turgutlu Kaymakamlığı’na Dahiliye Vekaleti’nden bir tel geldi. Atatürk’ün konuğu olan Şah’a ülkemizdeki İranlılar dilekçe veriyorlarmış. İşte telde bu konuya dikkat çekiliyor ve Turgutlu’da bu konuda tedbir alınması isteniyordu. Gerekli tertibat alındı. İstasyon itinayla süslendi. Haziran ayı idi. Mevsim meyvalarından bir de sofra hazırlamıştık. 

Özel Tren istasyona girdi. Makinanın bir yanında Kazım Dirik, öbür yanında Hacı Muhittin Çarıklı duruyor. 

Biz Turgutlulular, Şah’a ilginç gelsin, yenilik olsun diye Müzik Öğretmeni İsmail Bey’i İran Milli Marşı’nı öğrenmesi için Afyon’a göndermiştik. İsmail Bey orada İran Milli Marşı’nı öğrendi ve kısa sürede bando takımına öğretti. 

Özel tren orta raya girmişti. Şah’ın vagonda görünmesiyle birlikte bando takımı İran Marşı’nı çalmaya başladı. Şah selama durdu. Marşın bitiminde, Şah trenden heyecanla atladı. Bando takımını kutlamaya giderken, heyecandan ayağı takıldı, düşecek gibi oldu. Mihmandar Fahrettin Altay, Şahı düşmesin diye tuttu. Şah, hazırladığımız meyvelerden bir erik aldı, yedi.    

Bu arada yanımıza Atatürk’ün yaveri gelerek, “Kaymakam, Belediye Reisi ve Jandarma Komutanını Ata trende bekliyor” dedi. Trene gittik. Atatürk üçümüzle ayrı ayrı ilgilendi. Bizler de elini öptük…” 

Bu ziyaret, Atatürk'ün Turgutlu'yu son ziyareti oldu.
Ama Turgutlu, O'nu hep bekledi… 
Bekledi… Bekledi… Bekledi… 

20 Ekim 1999


Yorumlar - Yorum Yaz