Osmanlı Devleti, Anadolu'da diğer beylikler üzerinde egemenlik kurarak Anadolu Birliği'ni sağladıktan sonra, 14. yüzyılda bu kez hedefini Batı'ya çevirmişti. Osmanlı padişahı Sultan 2. Murat döneminden başlamak üzere, Osmanlı padişahları, Rumeli, Balkanlar ve Avrupa'yı Türkleştirmek için soyunda ve sopunda hiçbir karışım olmayan Türk ailelerinden oluşan özel güçleri buralara göndermişlerdi. Bunlar, genellikle "akıncı boyları"dır. Bütün bu göçlerin de büyük çoğunluğunu Oğuz Türkleri, Müslüman Oğuzların Yörük Türkmen boylarından gönderilen ailelerden oluşturmaktadır.
Müslüman Oğuzların, Tanrıdağı ve Karagöz Yörüklerinden olup, Konya ve Aydın yöresine yerleşmiş bulunan isimler, Osmanlı arşivlerinde teker teker yazılı bulunmaktadır. Bu arşivlerde, 950 tarih ve 82 numaralı il yazıcı defteri ile 1051 tarih ve 469 numaralı il yazıcı defterinde Anadolu'dan Rumeli'ye geçen Türk boy ve ailelerinin isimleri açıkça yazılı bulunmaktadır. Bunların Müslüman Oğuz Türkü oldukları ve bu Yörük Türkmen boylarından oluşan ailelerinin de kimler olduğunu kayıtlarda belirtilmektedir.
Bu Yörük Türkmenlerinin Tanrıdağı ve Karagöz yörüklerinden olduğu yukarıda adı geçen il yazıcı defterinde kayıtlı bulunmaktadır. Yine bu belgelerde Aktan ve Naldöken Yörüklerinin de buralarda bulunduğu yazılmaktadır.
"Fetihnâme"lerde, buralardaki Konya Türklerine, akıncı boylarından olduğu, uç ve sınır bölgelerde yaptıkları çeşitli görevler sonunda "hudut gazileri" ünvanı verildiği de yazılmaktadır. Bu Türklere "miri, Yörülen Türkmenlerden" denilmekteydi. Bütün bu bilgiler Başbakanlık Eski Müşaviri Şecaattin Zenginoğlu'nun "Bilgi Çağındaki Türk Gençliğinin Yükselen Sesi-1999" isimli kitabında yer almaktadır.
Buradan anlaşılacağı gibi; Mustafa Kemal özbe öz Türk olup, Konya ve Aydın yörelerinden gitme asil bir ailenin evladıdır. Annesi ve babası da Yörük Türkmen'dir.
Mustafa Kemal kendisini şöyle tanımlıyor:
"Benim atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş olan Yörük Türkmenlerdendir. Ben bir Türk'üm ve bundan gurur duyuyorum. Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir. Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk milletinin nefesinin asla sönmeyeceğini ve onun ebedî olduğunu göstermelidir."
Tıklayınız » Kırmızı Hafızlar sülalesi
Müslüman Oğuzların, Tanrıdağı ve Karagöz Yörüklerinden olup, Konya ve Aydın yöresine yerleşmiş bulunan isimler, Osmanlı arşivlerinde teker teker yazılı bulunmaktadır. Bu arşivlerde, 950 tarih ve 82 numaralı il yazıcı defteri ile 1051 tarih ve 469 numaralı il yazıcı defterinde Anadolu'dan Rumeli'ye geçen Türk boy ve ailelerinin isimleri açıkça yazılı bulunmaktadır. Bunların Müslüman Oğuz Türkü oldukları ve bu Yörük Türkmen boylarından oluşan ailelerinin de kimler olduğunu kayıtlarda belirtilmektedir.
Bu kayıtlarda, Atatürk'ün atalarının, Anadolu'dan, Konya ve Aydın yöresinden geldiği de yazılmaktadır. Yne bu kayıtlara göre; Mustafa Kemal'in dedeleri; Anadolu'dan Rumeli'ye gidip, Makedonya'nın Manastır Vilayeti'nin Derbe-i Bala Sancağı'na bağlı olan Kocacık nahiyesine yerleşen ailelerden olan Hafız Ahmet Alüş Efendi diye bilinirlerdi. Kocacık köyünün tamamına yakınının da Türklerden oluştuğu bilinmektedir.
Mustafa Kemal, Kocacık nahiyesine yerleşen Akıncı boylarından "kırmızı hafızlar" diye anılan bir aileden olan Hafız Ahmet Efendi'nin torunudur. Hafız Ahmet Efendi'nin saçları kırmızı olduğu için adına"Kırmızı Hafız Efendi" derlerdi. Atatürk'ün dedesi Kırmızı Hafız Efendi, Kocacık nahiyesinde ilkokul eğitmenliği yapmaktaydı. Babası Ali Rıza Efendi de buKocacık nahiyesinde dünyaya geldi.Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'ye "Alüş Efendi" derlerdi. Kocacık köyünün tamamına yakını Türklerden oluşmaktaydı ve burada yerleşenlerin çoğu, Aydın ve Konya yöresinden gelen Yörük Türkmenleridir.Bu Yörük Türkmenlerinin Tanrıdağı ve Karagöz yörüklerinden olduğu yukarıda adı geçen il yazıcı defterinde kayıtlı bulunmaktadır. Yine bu belgelerde Aktan ve Naldöken Yörüklerinin de buralarda bulunduğu yazılmaktadır.
"Fetihnâme"lerde, buralardaki Konya Türklerine, akıncı boylarından olduğu, uç ve sınır bölgelerde yaptıkları çeşitli görevler sonunda "hudut gazileri" ünvanı verildiği de yazılmaktadır. Bu Türklere "miri, Yörülen Türkmenlerden" denilmekteydi. Bütün bu bilgiler Başbakanlık Eski Müşaviri Şecaattin Zenginoğlu'nun "Bilgi Çağındaki Türk Gençliğinin Yükselen Sesi-1999" isimli kitabında yer almaktadır.
Buradan anlaşılacağı gibi; Mustafa Kemal özbe öz Türk olup, Konya ve Aydın yörelerinden gitme asil bir ailenin evladıdır. Annesi ve babası da Yörük Türkmen'dir.
Mustafa Kemal kendisini şöyle tanımlıyor:
"Benim atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş olan Yörük Türkmenlerdendir. Ben bir Türk'üm ve bundan gurur duyuyorum. Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir. Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk milletinin nefesinin asla sönmeyeceğini ve onun ebedî olduğunu göstermelidir."
Tıklayınız » Kırmızı Hafızlar sülalesi