TURÇEP: Hep gerçekleri söyledik, asıl müjdeyi de biz veriyoruz: | ||||||
"Geldikleri gibi gidecekler!" | ||||||
Turgutlu ve köylerini etkileyecek olduğu düşünülen Çaldağı’ndaki maden işletmesi ile ilgili olarak Turgutlu’da maden şirketine karşı faaliyetini sürdürmekte olan Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) bugün (22 Aralık 2010) saat 14.00’da halka açık bir basın açıklaması yaparak, son gelişmeler hakkında TURÇEP’in tutumunu açıkladı. Açıklama öncesinde Eski Belediye binası önünde vatandaşlar için TURÇEP tarafından lokma da döktürülürken, lokma yiyen vatandaşlar ayrıca TEMA tarafından başlatılan “Gediz Hiroşima olmasın” imza kampanyasına katıldılar. Toplantıya ilçedeki CHP, MHP, Saadet Partisi, BTP, BBP, BDP ve TEMA ile Atatürkçü Düşünce Derneği yanı sıra ilçede bulunan sivil toplum örgütleri ile vatandaşlar katıldılar. Basın açıklamasını TURÇEP Dönem Sözcüsü olarak İsmail Özdemir yaptı. Özdemir’in TURÇEP adına yaptığı açıklamadan sonra da TEMA Turgutlu Temsilcisi Ayla Yönet de, aynı konu hakkında TEMA Vakfı’nın hazırladığı basın açıklamasını okudu ve basın toplantısına katılan vatandaşlara teşekkür etti. TURÇEP Dönem Sözcüsü İsmail Özdemir, TURÇEP adına yaptığı açıklamada şunları söyledi: | ||||||
GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER, BİLİMİN SESİNİ KISAMAYACAKLAR | ||||||
| ||||||
Değerli basın mensupları, saygıdeğer Turgutlu halkı, Çaldağı’nda uygulanmak istenen madencilik projesinin yaratacağı tehlikeler hakkında halkımızı bilgilendirmek için TEMA Vakfı ve TURÇEP olarak düzenlediğimiz, büyük ilgi gören bilgilendirme toplantılarının Sardes şirketini çok rahatsız ettiği anlaşılıyor. Gerçeklerin bilimsel olarak, hem de bilim adamları tarafından ortaya konması, halkımızın bilgilenmesi şirket temsilcilerinin hoşlarına gitmedi. Bilime karşı da savaş açtılar ve üniversitelerde kürsü sahibi olan saygıdeğer profesörlere bile çamur atacak kadar ileri gittiler. Bizler, Turgutlu’daki sivil toplum örgütleri, dernekler, sendikalar, Tema Temsilciliği ve ilçemizdeki siyasi partilerin bileşiminden oluşan TURÇEP, bir kez daha halkımızı uyanık olmaya ve sadece kendi kişisel çıkarları peşinde koşan bu kimselerin aldatmacalarına ve tuzaklarına düşmemeleri konusunda dikkatli davranmaya davet ediyoruz. Onlar bugüne kadar halkımızı hep yanıltmaya ve işsiz insanlarımızı işsizliklerini kullanarak kandırmaya çalıştılar. Gerçekleri söyleyenler ise hep biz olduk. Geçtiğimiz günlerde Sardes Şirketi Genel Müdürü, “Turgutlu’ya her an müjdeli haber verebiliriz” demişti. Ama asıl müjdeyi de sizlere bu açıklamamızla yine biz vereceğiz. Vahşi madenciliğe hayır! Öncelikle şu gerçekleri bir kez daha özellikle vurgulamak istiyoruz: Bizler Türkiye’de madencilik yapılmasına karşı değiliz. Bizim karşı olduğumuz, Çaldağı’nda nikel madeni işletmesi için uygulanmak istenen vahşi madenciliktir. Çünkü bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu gerçekler ve bilim adamlarının yaptığı incelemeler, sülfürik asit liçi ile açık maden işletmesinin tüm Gediz vadisindeki yaşamı yok edecek kadar büyük bir tehlike içerdiğini kanıtlamıştır. Sardes şirketi tarafından uygulanmak istenen bu projeye dünyanın hiçbir ülkesinde de zaten izin verilmemiştir. Projenin asıl sahibi olan European Nickel şirketi de çevreye verdiği zararlar dolayısıyla bulunduğu faaliyetine izin verilmemiş bir şirkettir. Önceleri Bosphorus, şimdi de Sardes adıyla Çaldağı’nda faaliyet gösteren bu maden şirketi, işte bu nedenle dünyada hiçbir ülkede uygulama imkânı bulamadıkları projeyi Türkiye’de uygulayabilmek için European Nickel şirketi tarafından kurulmuştur. Sülfürik asit liçi ile madencilik yapmak isteyen European Nickel şirketi, pilot bölge seçtiği Çaldağı’nı bu nedenle projenin amiral gemisi diye adlandırmıştır. Ne yazık ki, bu maden şirketinden kendi kişisel çıkarları için nemalanmak isteyenler kamuoyunu gerçekler hakkında yanıltmaya çalışıyor. Bilimsel gerçekleri belgeleriyle ortaya koyarak, bilim adamlarının anlatmasını sağlayarak akıllarına seslendik, umursamadılar. Vicdanlarına seslendik, vicdanlar da duymadı. Ama şunların da bilinmesi gerekir: Tüm Gediz vadisini tehdit eden bu projeye karşı başlattığımız mücadele, bu şirket buradan çekip gidinceye kadar devam edecektir. Kıbrıs Lefke’de de bizzat gidip gördüğümüz gerçekler, yaşayacağımız felaketin ne kadar korkunç olduğunu yeterince göstermekte ve bizleri mücadelemizde daha kararlı bir hale getirmektedir. Asıl müjdeyi biz veriyoruz Diğer konu da; halkımıza vereceğimiz müjdeyle ilgilidir. Turgutlu’ya müjde vereceklerini söylerken de doğru söylemediler. Asıl müjdeyi biz veriyoruz. European Nickel Şirketi Genel Müdürü Rob Gregory, projeleri için Çaldağı’nın pilot bölge olmasını askıya alacaklarını, asıl çalışmayı Filipinler’e kaydıracaklarını açıklamış, 11 Aralık tarihli Hürriyet Gazetesi’nde de bu haber duyurulmuştur. Çaldağı ‘Türk lokumu’ değil, ‘çetin ceviz’dir Sonuç olarak; başta Turgutlu olmak üzere, Ahmetli, Urganlı, Salihli, Akhisar halkının mücadelemize olan desteğiyle Çaldağı’nın Türk lokumu olmadığını, ama çetin ceviz olduğunu anladılar. Ayrıca Orman Bakanlığı da tahsis izni vermeyerek, üzerine düşeni yapmıştır. Tüm Gediz vadisini yok edecek bu projeyi uygulamak isteyenler sonunda geldikleri gibi gidecekler ve bilimin sesini asla kısamayacaklar. Çünkü dünyada hiçbir ülkede uygulanmasına izin verilmeyen, insanlık ve çevre düşmanı bu projeye karşı başlattığımız onurlu mücadele, bugün artık tüm Ege bölgesine ve ülke geneline yayılmaktadır! Kamuoyuna saygı ile duyurular. TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) | ||||||
22 Aralık 2010 | ||||||
TEMA'nın çıklaması | ||||||