TEMA Genel Merkezi'nin açıklaması:
İngiltere merkezli European Nickel PLC’nin Türkiye’de kurduğu Sardes Nikel Madencilik A. Ş. tarafından Manisa’nın Turgutlu ilçesi Çaldağı mevkiinde işletilmek istenen nikel madeni, toprağa, suya, havaya ve dolayısıyla tüm ekosisteme zarar verecek, kesilecek ağaçlar ve tahrip edilecek orman nedeniyle erozyon, heyelan ve sel tehlikesi tetiklenecektir.
TEMA Vakfı, Çaldağı’nda Sardes firması tarafından yapılmak istenen vahşi madencilik faaliyetlerinin üstün kamu yararına aykırı olduğunun altını çizmekte ve bu konuda TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, TMMOB Metalürji Mühendisleri Odası ve TMMOB Kimya Mühendisleri Odası ile Avukat Arif Çangı ve 121 arkadaşının Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine açtığı davalara müdahil olarak destek vermektedir.
TEMA Vakfı ile adı anılan davacı kurumların bölgede yaptıkları bilimsel ve hukuki incelemeler sonucunda, söz konusu nikel madeninin işletilmesi durumunda geri dönülmesi mümkün olmayan ekolojik tahribatın yaşanacağı açıktır.
BİNDİĞİN DALI KESMEK
Nikel madeni için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 336,91 hektar orman alanı tahsis edilmiştir. Maden açılırsa yeni alınacak izinlerle bu alan 1.831 hektara ulaşacaktır. Bu alanda 2 milyona yakın fidan bulunmaktadır. Açık arazide yapılması planlanan madencilik faaliyetleri nedeniyle kesileceği öngörülmüş olan 300 binden çok daha fazla ağacın kesileceği açıkça ortadadır. Bugün maden sahası için ruhsat veren Çevre ve Orman Bakanlığı, 1970’li yıllarda erozyon kontrolü için bu sahada kendi diktiği 30 yaşındaki ağaçların kesilmesinin önünü açmaktadır.
GELİYORUM DİYEN FELAKETLER:
SEL, HEYELAN, DEPREM, ZEHİRLENME!
Maden sahası olarak belirlenen alan, lateritik kil olarak ifade edilen sıkışmamış killi toprak yapısına sahiptir. ÇED Raporu’nda madencilik faaliyeti sırasında 15 yıl boyunca günde 12 bin ton su kullanılacağı ve gerekli suyun 5 depoda biriktirileceği yer almaktadır. Bu sıkışmamış killi toprak su ile buluşunca Çaldağı’nın dik yamaçlarında heyelan ve beraberinde sel tehdidi oluşturacağı açıktır.
15 yıllık işletme ömrünün herhangi bir anında yeniden sel oluşursa, milyonlarca ton sülfürik aside bulanmış, milyonlarca ton kırılmış cevher yığını çamur halinde ovaya akacaktır. Diğer yandan yapılan jeolojik incelemede açık arazide depolanması planlanan atıkların orta ve büyük şiddetle yaşanacak deprem ile göçeceği tespit edilmiştir.
LİÇ Mİ YOKSA LİNÇ Mİ?
Nikel madeninin “liç” adı verilen çıkarılma yöntemi de ayrı bir tartışma konusudur. Bu yöntemle nikel madeni içeren toprak açık arazide biriktirilecek ve açık havada sülfürik asit banyosuna tabi tutularak kimyasal işlemle ayrılması sağlanacaktır. Çaldağı’ndaki işletme süresince açıkta 15 milyon ton sülfürik asit kullanılması planlanmaktadır. Sülfürik asit su buharı ile havaya taşınmak sureti ile asit zerrecikleri halinde günlerce, hatta aylarca askıda kalarak “asit sisi” denilen ve kontrolü mümkün olmayan bir fizikokimyasal olaya yol açacaktır.
Asit, hem buharlaşma yoluyla, hem de gazlarla taşınmak suretiyle atmosfere dağılacak ve emisyon kaynağından yüzlerce kilometre öteye sürüklenip, iklimsel koşullara bağlı olarak kırağı, çiğ, yağmur, kar, rüzgâr vb. etkenlerle binlerce hektar alandaki toprağa, suya, yaprağa, çiçeğe, canlıların tenine ve solunum yollarına karışacaktır.
SU VARLIĞIMIZ GASP EDİLECEK!
Bilimsel veriler ışığında iklim değişikliği nedeniyle ülkemizin de içinde bulunduğu bölgede kuraklık artışı olduğu ve kuraklığın kalıcı olduğu ispatlanmıştır. Sardes firması nikel madeni çıkarmak için 15 yıl boyunca günde 12 bin ton (135 lt/sn) su kullanacak, bunun için de Gediz Deltası'nı besleyen su kaynaklarını ve yeraltı sularını kullanacak, sülfürik asit ile de bir daha tekrar asla kullanılamaz hale getirecektir. 15 yıl içinde yeraltı su kaynaklarının seviyesi 150 metreye varan oranlarda düşecektir.
Bu vahşi su kullanımı, bölgedeki bütün öğelerinin yaşam kaynağı olan su varlığının sürdürülmesini engelleyecektir. Bunun hızı ve kaçınılmaz sonucu; işletme alanı içinde ve dışında orman varlığı yaşama şansını yitirecek, Gediz Deltası ve bölgedeki zengin bitki örtüsü ve yaban hayatı zarar görecek, tarım, hayvancılık ve yöresel yaşam olumsuz etkilenecektir.
HANGİSİ DAHA DEĞERLİ: PARA MI, DOĞA MI?
ÇED Raporu’nda belirtildiği kadarıyla, şirket 15 yılda toplam 144 milyon dolar vergi,19,3 milyon dolar devlet hakkı, 4,5 milyon dolar orman vergileri olmak üzere 168 milyon dolarlık yarar sağlayıp, 4.68 milyon dolarlık zarar verecektir. Böylece toplam yararı 163 milyon dolar olacaktır.
Turgutlu’nun 15 yıllık tarım üretimi, 5.1 milyar dolar tutmaktadır. Sadece 1 defa kazanılacak olan 163 milyon dolar için 5.1 milyar dolar ve gelecekteki nice 5.1 milyar dolarlık bir ekonomik gelir potansiyeli riske atılacaktır.
TEMA Vakfı, Çaldağı’nda Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izni ile Sardes firması tarafından yapılmak istenen nikel madenciliğini; “ülkemizin doğal varlıklarının göz göre göre katledilmesi” olarak nitelemektedir. Çevre ve Orman Bakanlığı yasal süreç içinde de takip edilen bu girişime izin vermekten vaz geçmelidir.
TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN!
(TEMA VAKFI Genel Merkezi'nin 13 Ekim 2009 tarihli basın bildirisi)
TEMA Vakfı