Yurdun değişik yerlerinden gelen yaşam savunucusu, çevreci ve sivil toplum kuruluşları Turgutlu Çaldağı’nda buluşarak nikel işletmesi için ÇED kararının onaylanması kararını protesto etti.
Turgutlu Çaldağı’ndaki nikel işletmesi için 2. ÇED raporunun bakanlıkça onaylanmasına karşı tepkiler Manisa sınırını da aştı. 23 Kasım günü Çaldağı’nda buluşan yurdun değişik bölgelerinden çevreci ve yaşam savunucuları ile sivil toplum kuruluşları Çaldağı için verilen 2. ÇED raporunun onaylanmasını protesto ederek “Vahşi madenciliğe hayır” eylemi gerçekleştirdi.
22 Kasım günü TURÇEP’in bileşenlerinden olan Zirve Dağcılık Kulübü tarafından gerçekleştirilen “Çaldağı’ndaki vahşi madenciliğe hayır kampı”nın ardından 23 Kasım günü de Vahşi madenciliğe hayır etkinliği yapıldı. İstanbul Validebağ, Kuzey Ormanları Savunması, Soma Yırca, Manisa KESK temsilciliği ve Manisa’dan bazı sivil toplum örgütleri, Yeşil Öfke Aktivistleri, İzmir, Dikili, Salihli, Akhisar gibi bölgelerden gelen çevreci kuruluşlar ve yaşam savunucuları ile Zirve Dağcılık’ın konuğu olan bazı gruplar, başta CHP ve MHP olmak üzere bazı partiler, ÇED raporunun onaylanmasını protesto etmek için Çaldağı’nda buluştu. Böylece yurdun değişik bölgelerinden gelen protesto sesleri Çaldağı’nda yankılandı. 80’den fazla aracın geldiği Çaldağı’nda yaklaşık 500 dolayındaki protestoculara hitaben konuşan TURÇEP Dönem Sözcüsü Yıldız Aktaş, 2. ÇED raporunun da onaylanması ile Turgutlu halkının büyük bir hayal kırıklığına daha uğratıldığını söyledi.
Bu idam fermanını yırtıp atacağız
Çeşitli pankartların açılarak, "Her yer Çaldağı her yer direniş", "Yaşasın Çaldağı mücadelemiz", "direne direne kazanacağız" gibi sloganların da atıldığı protesto eyleminde, Turgutlu Çevre Platformu’nun basın açıklamasında, baştan sona yanlışlarla dolu olan, fay hattını bile ortadan kaldıran ÇED raporunun üstelik halka rağmen onaylanması asla kabul edilemez olduğu vurgulandı. Açıklamada, en kısa zamanda gerekli hazırlıkları tamamlayıp konunun yargıya taşınacağı belirtilirken, "Vahşi madencilik projesine ikinci kez onay verilmesi Gediz vadisinin idam fermanı demektir. Bu idam fermanını yırtıp atacağız. Çünkü haklıyız ve insanca yaşam hakkımızı savunacağız. Tek bir ağacın bile katledilmesine göz yummayacağız. Topraklarımızda sülfürik asite izin vermeyeceğiz. Mücadelemizi her alanda sürdürecek ve ne pahasına olursa olsun topraklarımıza sahip çıkarak, vahşi madenciliğe asla geçit vermeyeceğiz" denildi.
Yıldız Aktaş’ın TURÇEP adına yaptığı açıklamasının ardından Validebağ korusundan Şengül Kılıç da bir konuşma yaptı. Kılıç, "Yurdun her tarafında yaşam alanlarına ve doğaya yapılan saldırılara karşı direniş köprüsü oluşturmaya geldik, Çal dağından, Yırca'ya, Soma'ya hep birlikte sahip çıkmaya geldik" dedi. Ardından da CHP Milletvekilleri Hasan Ören, Özgür Özel ve Sakine Öz de birer konuşma yaparak, Çaldağı’ndaki nikel işletmesinin tüm Gediz vadisini çevre felaketine sürükleyecek kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu, ÇED için verilen onay kararının kabul edilemez olduğunu, bu nedenle Manisa ovasını yok edecek bu madenciliğe karşı herkesi mücadeleye beklediklerini vurguladılar.