"Beni görmek demek, ille de yüzümü görmek demek değildir. Benim düşüncelerimi anlıyor, duyduklarımı duyuyorsanız, bu yeterlidir!"
Atatürk İlkeleri, tarihsel süreci içinde ulusal ve toplumsal yapinin gereklerinden ortaya çikmis, çağdaşlaşma gereksiniminin yarattiği toplumsal ilkelerdir. Kavram ve sözcük olarak kullanilmaya baslanmasi, ulusal bağımsızlık yasam çizgisi surecinde, toplumsal vicdanin özünde saklı birer inanç olarak olaylarin doğal gelişimiyle ortaya çıkisindan sonradır.
Okumak istediğiniz ilkeyi tıklayınız
Tıklayınız » Atatürk Devrimleri
Özgürlükçülük, Cumhuriyetçilik ve Ulusalcılık, yeni devletin kurulmasinda ulusun özünden kopmuş birer yaşama ve var olma savaşiminin temel ilkeleridir.
Halkçılık ve Devrimcilik, bağımsızlığını kazanmis bir ulusunun çağdaşlaşma gereksiniminin yaratici kaynaklaridir.
Laiklik ve Devletcilik, bağımsızlık savaşını kazanmasının ardından yeni kurulmuş bağımsız bir devletin çağdaş bir kimlik kazanmasinin doğal sonucudur.
Barışçılık, Gerçekçilik ve Akılcılık, ötekilerin hepsinin itici gücü olmuş, ilkelerin tümünün birbirleriyle kaynaşik bir bütün oluşturmasini sağlamiştir. Özgürlükçülük ilkesi, Kurtuluş Savaşı'nin iki ana sloganiyla özetlenebilecek olan "Ya bağımsızlık, ya ölüm" ve "milli misak (ulusal ant)"in özünü belirler. Kaynağını Türk ulusunun tarihsel niteliklerinden alan bu ilke, Kurtuluş Savaşı boyunca ulusal direnişin itici gücünü oluşturmuştur. Ulusal Ant, Atatürk tarafindan kaleme alinip 28 Ocak 1920'de kabul edilmisti.
Halkçılık ve Devrimcilik, bağımsızlığını kazanmis bir ulusunun çağdaşlaşma gereksiniminin yaratici kaynaklaridir.
Laiklik ve Devletcilik, bağımsızlık savaşını kazanmasının ardından yeni kurulmuş bağımsız bir devletin çağdaş bir kimlik kazanmasinin doğal sonucudur.
Barışçılık, Gerçekçilik ve Akılcılık, ötekilerin hepsinin itici gücü olmuş, ilkelerin tümünün birbirleriyle kaynaşik bir bütün oluşturmasini sağlamiştir. Özgürlükçülük ilkesi, Kurtuluş Savaşı'nin iki ana sloganiyla özetlenebilecek olan "Ya bağımsızlık, ya ölüm" ve "milli misak (ulusal ant)"in özünü belirler. Kaynağını Türk ulusunun tarihsel niteliklerinden alan bu ilke, Kurtuluş Savaşı boyunca ulusal direnişin itici gücünü oluşturmuştur. Ulusal Ant, Atatürk tarafindan kaleme alinip 28 Ocak 1920'de kabul edilmisti.
Genc Türkiye devletinin demokratik esaslara dayali ilk yonetim bicimi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetiminin sağlam kurallara bağlanarak calişmasini öngören "Halkçılık Programı" da 13 Eylul 1920'de yine Atatürk tarafindan meclise verilmisti.
Atatürk İlkelerinin tümü, yeni Türkiye'nin atilimlarina kaynak olarak "dokuz umde" adiyla 8 Nisan 1923'te yine Atatürk tarafindan ortaya atilan programin uygulama eylemlerinin adim adim gerceklestirilmesinde tarihsel süreclerin doğal sonucu olmuştur.
Bu ilkeleri, bu tarihsel olusum ve gelisimin ana cizgileri olarak anlamak ve birbirini bütünleyen bir demet halinde incelemek ve aciklamak gerekir. Bu incelemeyle ilkelerin iliskileri ve birbirlerini butunleyisleri daha anlaşılır hale gelebilir.
Atatürk İlkeleri | Bütünleyici İlkeler | |
Cumhuriyetçilik | Ulusal Bağımsızlık | |
Ulusalcılık | Ulusal birlik, beraberlik ve ülke bütünlüğü | |
Halkçılık | Yurtta barış, dünyada barış | |
Devrimcilik | Çağdaş uygarlık | |
Devletçilik | İnsan ve insanlık sevgisi | |
Laiklik | Akılcılık, bilimcilik, gerçekçilik | |
Ulusal egemenlik |
Okumak istediğiniz ilkeyi tıklayınız
Özgürlükçülük | Akılcılık | Gerçekçilik | |||||
Uygarlıkçılık | Barışçılık | Halkçılık | |||||
Devletçilik | Devrimcilik | Cumhuriyetçilik | |||||
Ulusalcılık | Laiklik |
Tıklayınız » Atatürk Devrimleri