Birçok yerde dünyanın ilk teröristi olarak anılan Yunanlı Herostratus, isminin unutulmaması adına Artemis Tapınağı’nı yakmıştır. Efes’teki Artemis Tapınağı’nı hedef alarak kundaklayan Herostratus’un hikayesi bir hayli ilginç. Peki, Yunanlı Herostratus kim, tarihin ilk teröristi olarak anılan Herostratus’un hikayesi ne?
Tanrıça Artemis‘e ithaf edilerek yapılan Artemis Tapınağı, Efes’te Milattan önce 550 yıllarında tamamlanmıştır. Lidya Kralı Kroisos tarafından başlatılıp, 120 senelik bir projenin eseri olan tapınak, Yunanlı genç Herostratus tarafından yakılmıştır. Peki, unutulmaktan korkup, Artemis Tapınağı’nı yakan Herostratus kimdir? Efes Antik Kenti’nin kundaklanma hikayesi…
ARTEMİS TAPINAĞI’NIN YAKILMA HİKAYESİ
Bugün Herostratus adı hem modern dilde hem de klasik edebiyatta kötü şöhret için suç işleyen birini ifade eder. Yunanlı genç Herostratus, M.Ö. 356 yılı 21 Temmuz‘da Dünyanın Yedi Harikası‘ndan biri olan ve Efes’te bulunan Artemis Tapınağı’nı yakarak tarihe geçti. Hakkında fazla bir bilgi olmayan Herostratus, tarihi yeniden yazan Büyük İskender ile aynı gün doğmuştur.
Tapınak Antik Dünya’nın 7 Harikası’ndan biriydi ve bu o dönem de insanlar için oldukça büyük bir olaydı. Tapınağın yakılmasından sonra Efesli yetkililer, sorumluyu bulup, yargılamak istediler. Tapınağı yakan genç Herostratus, suçunu kendisi itiraf ederek, teslim oldu.
HEROSTRATUS’UN TARİHE GEÇEN İFADESİ
Yargılama sırasında Yargıç Kleon’un bunu neden yaptığına yönelik sorusuna şöyle yanıt veren Herostratus,
”Artemis Tapınağını ben, kendi başıma yaktım. Bu zaferi başkalarıyla paylaşamazdım. Ben, korkunun bütün basamaklarını tek tek çıktım. Her aşamasını iliklerime kadar yaşadım ve bitti. Birincisi, yaptığım şeyi ilk düşündüğüm an duyduğum korkuydu ama şan ve şöhret kazanacağımı bildiğim için bu korku uçup gitti. İkincisi, beni tapınağın içinde yakaladı. Duvarlara zift sürüp çırayla tutuştururken. Bir kaç vuruş, o korkuyu da alıp götürdü. En berbatı üçüncüsüydü.
Tapınak yanıyor, tavan çatırdıyor, sütunlar devriliyor, mermer parça parça oluyordu. İnsanlar çığlık çığlığa saçlarını yolarak benim yaktığım ateşi görmeye geliyorlardı. Bunu da çabuk atlattım. Yanan tapınağın yanında bir tümseğe çıktım. Ve haykırdım. Heeeey, beni dinleyin. Bu tapınağını ben yaktım. Ben, Herostratus. Beni duydular, birden sus pus oldular. Ortalıkta sadece yanan tapınaktan çıkan sesler vardı. Sonra, üstüme doğru gelmeye başladılar. O suratlar. Gözlerindeki alevleri gördüm. İşte o an dördüncü korkuyu duydum. Ölüm korkusu. En cılızı da buydu. Çünkü, ben ölüme inanmam. Ben Herostratus’um. Artemis Tapınağı’nı yaktım. Adım çağlar boyunca hatırlanacak. Ama sen Baş Yargıç Kleon, seni kim hatırlayacak?’‘ diyerek bir kez daha bu korkunç girişimin arkasında yatan sebebin sadece hatırlanma ve tarihe adını yazdırmak olduğunu göstermiştir.
HEROSTRATUS’A VERİLEN CEZA
Efesli yetkililer, böylesine bir tapınağı yakıp, bunu küstahça itiraf eden Herostratus’u idam cezasına çarptırdılar. Aynı zamanda sonsuza dek unutulmasını sağlamaya da çalıştılar. Ölüm cezasıyla adının bir daha anılmayacağını ilan ettiler. Adı tüm resmi kayıtlardan da silindi. (Bu eyleme “damnatio memoriae” denir ve onun tüm izlerinin yok olması anlamına gelir.)
Tahmin edebileceğiniz gibi, bu pek işe yaramadı. Adı Theopompus tarafından yazılan belgelerde yer aldı ve daha sonra Yunan tarihçi Strabon‘un yazılarında tekrar ortaya çıktı.
HEROSTRATİK ŞÖHRET
Bugün bir deyim olarak kullanılan ‘herostratik şöhret‘ tanımı ne olursa olsun şöhret uğruna her türlü zarar verici, yıkıcı eylemi yapmayı ifade eder.
HEROSTRATOS SENDROMU
Tarih böylesine korkunç bir suçu işleyen insanı asla unutmadı. Herostratus’un ismi, bir sendroma da adını verdi. Bu isim ilk olarak Albert Borowitz’in Terrorism For Self-Glorification kitabında yer aldı. Herostratos sendromu, tanınmak uğruna insanlara ve çevreye zarar veren saldırılar gerçekleştiren kişileri tanımlamak için kullanılıyor.