İlk meşale Çaldağı'nda yakıldı |
"Vahşi madencilik" ve AKP'nin "Madencilik Yasa Tasarısı"na karşı mücadelenin ilk meşalesi Turgutlu Çaldağı'nda yakıldı |
|
15 Nisan 2010 günü Turgutlu'da TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) tarafından düzenlenen ve TEMA Bilim Kurulu profösörlerinin yer aldığı bilgilendirme toplantısı yapıldı. |
Yapılan bilgilendirme toplantısında "Çaldağı sorunu" ve ayrıca AKP Hükümeti'nce çıkarılmak istenen "madencilikle ilgili yeni yasa tasarısı" üzerinde değerlendirmeler de yapıldı. Panelde yer alan konuşmacıların TEMA’nın Bilim Kurulu üyelerinden oluşması, AKP’nin yeni madencilik yasa tasarısının yasalaşmaması için TEMA ve TURÇEP ile birlikte bir kampanyanın başlatılması anlamını da taşıyordu. | | |
|
Yaklaşık 5 saat süren panelle birlikte "vahşi madenciliğe ve yeni madencilik yasa tasarısına" karşı TEMA tarafından başlatılan mücadelenin ilk meşalesi de Çaldağı'nda yakılmış oldu. |
|
"Yeraltı Varlıklarımız ve Sürdürülebilir Yaşam" konulu bilgilendirme toplantısında, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lütfü Baş, TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan da yer alırken, diğer bilim kurulu üyelerinden İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi Metalurji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Duman "Madencilik, İnsan ve Üretim Üzerine Etkileri", Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Kurucu "Madencilik, Toprak, Bitki ve Su Üzerinde Etkileri", 9 Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal "Turgutlu'nun Tarımsal Potansiyeli ve Geleceği", Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür de "Madencilik Uygulama ve Yöntemleri" konularında izlemeye gelen konuklara bilgiler sundular.
200 kişiyi aşkın izleyicinin katıldığı panelde, konuşmacılar tarafından Çaldağı'nda İngiliz Sardes şirketi tarafından uygulanmak istenen ve dünyada ilk kez Turgutlu Çaldağı'nda denenecek olan ve açılımı "sülfürik asit liç yöntemiyle açık maden işletmesi" olan proje hakkında "Tüm Gediz Vadisi'ni kesinlikle büyük bir çevre felaketiyle yüzyüze getirecek doğa katliamcısı bir proje" değerlendirilmesi yapıldı. TEMA Bilim Kurulu tarafından halka bu projeye ve projeyi uygulamak isteyen maden şirketine karşı çıkmaları çağrısında bulunuldu. |
|
| | Paneldeki diğer gündem konusu olan AKP'nin çıkarmak istediği yeni madencilik yasası ile ilgili tasarı da sert bir dille eleştirilerek, "dünyanın en kötü örneklerinden biri" olarak nitelendirildi. Bu madencilik yasasıyla Türkiye'nin doğal güzellikleri yok edilmiş, yeraltı kaynakları yağmalanmış bir halde yabancı maden şirketlerinin maden çöplüğü haline getirileceği ileri sürüldü. AKP Hükümeti'nce çıkarılmak istenen yeni madencilik yasa tasarısının yasalaştırılmaması için ciddi ve kararlı bir mücadelenin yapılması gerektiği vurgulandı ve doğadaki yaşamın korunması adına bu "yeni madencilik yasa tasarısına karşı mücadele" çağrısı yapıldı. Turgutlu'daki bilgilendirme toplantısında "onur konuğu" olarak bulunan, halkın "Toprak Dede" olarak sevdiği, TEMA'nın Kurucusu ve Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, programın son bölümünde kendisinin kürsüye davet edilmesi ile yaptığı konuşmada, vahşi madencilik ve yeni maden yasa tasarısına karşı mücadele için "ilk toplumsal hareketi Turgutlu'dan başlatalım" çağrısında bulundu. |
|
|
TEMA'nın panelle ilgili açıklamasını okumak için tıklayınız: 15 Nisan Sonuç Bildirgesi |
|
Prof. Dr. Ahmet Ercan: “Ulusal direnişin Çal Dağı'ndan başladığını büyük mutlulukla görüyorum" |
|
| | 23 Nisan 2010 Cuma günü Çaldağı'nda bir inceleme yapmak üzere gelen Prof. Dr. Ahmet Ercan da şöyle konuştu: "Sermaye ve emperyalist güçler, ülkemizi silahsız olarak işgal etmektedirler. Bankalarımızı, basınımızı büyük ölçüde ele geçirdiler. Önce limanlarımızı ele geçirmek istediler, HES’ler ile de sularımızı ele geçirmek üzereler. |
|
2004 yılında çıkarılan Maden Yasası ile Batı Anadolu’daki madenlerimizin büyük bölümünü ellerine geçirdiler. Tüm yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi sömürüp gidecekler. Hiçbir işgal yerli işbirlikçiler olmadan gerçekleştirilemez. Buna karşı halkımız ulusal direniş için harekete geçmeye başladı."
Profesör Dr. Ahmet Ercan sözlerini şöyle tamamladı: "Ben bu ulusal direnişin Çaldağı'ndan başladığını mutlulukla görüyorum. Turgutlu’ya gelip "Çaldağı projesi"ni inceleyen, bütün bilgi ve vicdan sahibi insanlar birbirinden bağımsız olarak aynı sonuçlara ulaşmaktadırlar. Bu davamız da işte bu halk direnişinin kıvılcımlarından biridir. Biz yargımıza güveniyoruz. "ÇED Raporu'nun iptali" davasının da Danıştay’dan yaşam ve ülke çıkarları doğrultusunda lehimize geleceğini ve bu davayı da kazanacağımıza inanıyoruz.” |
Kaynak: Yankı Gazetesi |
|