Bir ülke, 2 model! | |||
| |||
Ama bu resim bazılarına göre ise “tuzağa ve batağa doğru itilen Türkiye”. | |||
— Yahu, nolcek bu memleketin hali? Kendimi bildim bileli, 30-40 yıldır her yerde duyarım bu sözü. Sağda, solda, ortada. Çarşıda, tarlada, berberde, bakkalda, manavda, kahvede… Deniz ortasında bile. Halkımızın en klasik, en popüler yurtseverlik davranışıdır bu soru. | |||
Ve bu soruda öyle sırlar gizli ki. Bozuk düzen yüzünden, dert hep geçim derdidir ya? Ekonominin durumu halkımıza hep bunu sordurur. Hayatı ve kendisine yaşatılanları halkımız bu soruyla sorgulamaya çalışır. Bencillik etmemek için soruyu böyle sorar. Sadece kendisini değil, komşusunu da düşündüğü anlatma gayreti içindedir. Ama epeydir bu soruya pek rastlanmıyor. Onun yerini bir başkası aldı. IMF politikaları yüzünden tüm sanayici, esnaf, memur, işçi, köylü, emekli kan ağlıyor. Peki, şimdi bütün bu insanlar ekonomideki gidişattan memnun olmadıkları için suç mu işliyorlar? Böyle düşünmek onları darbe yandaşı filan mı yapar? Yurttaşlar, memlekette işlerin iyiye mi kötüye mi gittiği konusunda yönetenlerle aynı fikirde değilse, bu durumda potansiyel suçlu mu olurlar? Hükümet % 47 oranında oy aldı diye, bireyin hükümet gibi düşünmeme özgürlüğü yok mudur? Geçenlerde hayata veda eden Ceza Hukuku Profesörü Çetin Özek’e göre, “bireyin devlet gibi düşünmeme özgürlüğü vardır.” Herkes bu memleketi seviyor. Hem de paylaşamayacak kadar. | |||
Bu iki modelden hangi Türkiye’yi istiyoruz? | |||
Mustafa Kemal’in bir sözü seçimimize yardımcı olur mu peki? | |||
24 Temmuz 2008 | |||