Sözcük oyunu: Reform mu, deform mu?

Bir sözcük oyunu: Reform mu, deform mu?

"Annelerin ninnilerinden, spikerin okuduğu habere kadar
Sokakta, kitapta ve yürekte, yenebilmek yalanı.
Anlamak sevgilim, o bir müthiş bahtiyarlık
Anlamak gideni ve gelmekte olanı...

Her türlü davranışımızı dile getirmenin yolu "söz"dür. Sözcüklerle oluşturduğumuz cümleler kurup, bir anlam içinde dil aracılığıyla düşüncelerimizi ifade ederiz.
Bu, sevgi sözcükleri içinde geçerli, nefret için de. Tabii yalanlarımız için de.

Söz cambazlığı denilen bir şey de vardır ki; en çok sanatçı ve politikacıların kullandığı bir beceridir. Her iki kesim de sözcüklerle oynamada usta ve beceriklidir. Her iki kesim de toplumu ve kitleleri etkilemek için kullanır bu becerilerini. Ne var ki sanatsal bir açıdan bakıldığında sanatçılar olumlu, politikacılar ise olumsuz yönde kullanır bu becerilerini. Bir de reklamcıların kullandığı, bir şeyin reklamını yapmak için kullanılan bir beceridir bu...

"Sözcük" deyip de geçmemeli tabii. Her sözcüğün sihirli bir gücü, etkisi, kendine özgü bir ağırlığı, derinliği ve anlamı var. Bu yüzden sözcükleri taşıdığı anlamları gerçek yönleriyle bilmek çok önemli. Ama daha Türkçe'yi bile doğru dürüst kendi yapısı içinde tam olarak ve düzgün konuşamazken, işin içine bir de yabancı kökenden sözcükler de girince her şey içinden çıkılmaz bir hal de alabiliyor bazen! Bugün de her yönüyle yaşıyoruz bunu...

Dilimize yerleşmiş pek çok yabancı kökenli, yabancı dillerden geçme pek çok sözcük var. Hayatımıza öylesine yerleşmişler ki, neredeyse yabancı olduğunu bile unutmuşuz pek çoğunun. Hatta bir çoğunu gerçek anlamlarını, başka hangi anlamlara geldiğini de tam olarak bilmeden, farkına varamadan da kullandıklarımızı da söyleyebiliriz. Genellikle dil bilgimizin, yabancı dil yapılarını bilememizin bir sonucu olarak oluşmuş bir durumdur bu.

İşte "form" kelimesi de bu sözcüklerden biri. İngilizceden gelen bu sözcük, isim olarak şekil, biçim, düzen anlamında, fiil olarak ise biçimlendirmek, şekil vermek, düzenlemek anlamlarında kullanılıyor.

Bir de "ön ek"ler var. Kelime ve sözcüklerle birlikte kullanılır ve önlerinde geldikleri sözcüklere farklı ve derim anlamlar katarlar. Örneğin re- öneki, önüne geldiği sözcüklere "yeniden", "tekrar" gibi bir yenilenme içeriği kazandırır. Reorganizasyon (yeniden düzenleme), revision (yeniden gözden geçirme), resurrect (yeniden diriltme, tekrar yaşama döndürme, canlandırma) gibi...

Re- öneklerinin bulunduğu sözcükler genellikle olumlu içerik kazanırlar ve fiil olarak ise iyileştirmeye yönelik bir girişim yapılışını ifade eder...

De- öneki ise bir başka örnek. Re- önekinin tersine olarak, başına geldiği sözcüğe olumsuz bir anlam ve içerik katan bir önektir ve önünde yer aldığı sözcükle birlikte isim ve fiil olarak olumsuz bir iş ve sonucu anlatır. Örneğin: demoralize (moralini çökertmek, ahlakını bozmak), dehumanize (insanlıktan çıkartmak), demode (modası geçmek) gibi...

İşte "form" sözcüğü de bu öneklerle birlikte kullanıldığında birbirinden çok farklı anlamları ifade ediyor. Reform; "yeniden düzenlemek" anlamına gelirken, içerik olarak iyileştirmek, yenileyip daha iyi hale getirmek anlamlarını yansıtıyor. Yani olumlu yönde bir düzenleme ve bir iyileştirme halini yansıtır. Deform ise; olumsuz yönde yapılan bir fiili anlatır ve kötüleştirmek, sakatlaştırmak, çirkinleştirmek, şeklini bozmak anlamlarını ifade eder...

Bugünlerin gündemindeki Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı ile ilgili tartışmalara da galiba böyle gelindi bir bakıma. İktidar ile muhalefet ve çalışan kesimler tasarının anlamları ve sonuçları ile amacını tartışıp birbirlerine açıklamaya çalışırken, işler de daha karmaşık bir hal aldı, kimin ne söylediği, ne istediği sanki anlaşılmaz bir hal almış gibi bir tiyatro salonuna dönüştü siyaset sahnesi...

Şimdi bu yasa tasarısı bir reform mudur, değil midir? Tasarı sahiplerine göre; 2 binli yıllara uygun bir reform! Durumlarının iyileştirileceği yerde daha da kötüleştirileceğini ileri süren çalışanlara göre ise reform değil!

Bu olay ne şimdi peki? Söz cambazlığı ve sözcük oyunu mu? Eğer öyleyse, görülüyor ki bu sözcük oyunu memleketteki sosyal dengelerle de oynamaya dönüşüyor.

Peki birileri yalan mı söylüyor? Ya da yalancılığı bir kenara bırakıp, sözcüklerin anlamlarının bilinmediği varsayımına göre hareket edelim.

Peki anlamlarına göre, ülkenin ve çalışanların önceki ve bugünkü sosyal ve ekonomik manzarasına baktığımızda gündemimizdeki Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı aşağıdakilerden hangisidir?

REFORM mu? DEFORM mu?

Bence sağdaki.
Çünkü daha açık!


Yorumlar - Yorum Yaz