İnsanlık tarihi içinde "sıfır"ın keşfi önemli buluşlardan biri olarak kabul edilir.
Bu rakamın keşfi, bilim alanında, matematik ve teknikte büyük ilerlemeye neden olmuş.
"Boşluk" ve "hiçlik" anlamlarından başka bir anlam ifade etmeyen "0", zamanla tüm ölçümlerin ve hesapların en önemli rakamı olmuş.
Onsuz negatif sayılarla ilgili bir teori geliştirmek, bir uygarlığın hesap makinesini tasarlamak, hatta üretimi otomatikleştirmek bile zor hale gelmiş.
"Sıfırsız bir dünyada ne uçaklar, ne trenler, ne televizyonlar ve ne de bilgisayarlar olabilirdi" deniliyor! Çünkü kendi halinde bir rakam olan sıfırın bulunmasıyla herşey, özellikle de hesap yapmak çok kolaylaşmış. Zamanla işte böyle böyle sıfır heryerde, herşeye ve herkesin hayatına karışmaya başlamış, adeta dünyayı ele geçirircesine.
Ama Türkiye'yi öylesine ele geçirmiş ki, galiba bu gidişle yakında hesap yapmak bizde neredeyse imkansız hale gelecek! Hayatımızı öylesine işgal edercesine kuşatmış ki, bir türlü bizleri bırakmıyor...
"Sıfırın" hikayesi ise şöyle: Sıfırın ortaya çıkması rakamlar sisteminin bulunması ile birlikte gerçekleşiyor. İlk kez M. Ö. 3000 yılında Babilliler'in kullandığı sıfır, daha sonraları Çinli matematikçiler ve Maya'lı astronomlar tarafından kullanılmış. Bu döneme kadar sayıları ancak nokta ve tirelerden oluşan yöntemle tanımlamanın mümkün olduğu söyleniyor. Ama bu sistem zorluklara da neden olmuş. Sonunda Hintliler sorunu çözmüş ve o güne kadar kullanılan tüm sayı sistemleri baştan sona değişmiş.
Sıfırın yer aldığı rakam sistemi, 6. yüzyılda İslam ülkelerine yayılmış. Ancak 10. yüzyıl sonlarında Avrupa'ya ulaşabilen sistemdeki sıfır, Katolik Kilisesi tarafından ilk başlarda "şeytan icadı" diye yasaklanıyor! Ama "sıfır"a karşı görüşler zamanla değişmiş. Özellikle 1789 Fransız Devrimi'nden sonra bankacılık alanında kullanılmaya başlanıyor.
Sıfırın dünyayı ele geçirme hikayesi işte böyle. İlginç bir hikaye değil mi? Ama bugün daha başka ilginçlikleri de görülebiliyor galiba!
Dünya şu günlerde sıfırın esiri oldu gibi! Söz gelimi; "globalleşme", küreselleşme anlamına geliyor. Yani, dairesellik! Daire ise, "O" şeklindedir. Kısaca, "boşluk" ve "hiçlik" anlamına gelen "0" (sıfır), küreselleşme politikası ile birlikte dünyaya da egemen bir hale gelmeye başladı. Sanki Tanrı'nın emriymiş gibi sermaye düzeninin tüm dünyaya dayatılması ile bir "dünya düzeni" halina getirilmeye çalışılan kapitalizm ile dünyaya o denli egemen bir hale geldi ki, "0"ın bulunmasıyla hesap yapmanın daha kolay hale geldiği söylenirken, şu meşhur globalleşmenin kucağına düşen ve günümüzde Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik bunalımının pençesindeki Türkiye'de hesap yapabilmek yakında imkansız hale gelebilecek!
Her geçen gün paramıza eklenen şu "0"ları düşünsenize. Yani yakında 4 bin yaşına girecek olan şu sıfırı bizdeki iktidar temsilcileri pek sevmişler. Ne var ki, paramıza eklenen her sıfırla birlikte ekonomimize ve yaşam standartlarımıza bir o kadar "boşluk" ve "hiçlik" de eklenmiş oluyor, öyle değil mi?